BUKET UZUNER : BEN NEDEN 'BEN'İM' DE BEN 'SEN' DEĞİLİM
Lisedeyim. Bilenler bilir. Ankara’ da, meşhur Hergele meydanından, Gençlik Parkı’na doğru süzülmekteyim. Omzuma bir el değiyor belli belirsiz… arkamı dönüyorum Ayhan! Ama yani şimdi, Ayhan’ı size nasıl anlatsım… Ayhan’ın bir ela gözleri…bir ela gözleri… bir ela gözleri var… Ne siz sorun, ne ben söyleyeyim... “Gözlerini bir kapatsana aşkım” diyor… Kapatıyorum…Ellerimi tutuyor… Sanırsınız avuçlarım ateş alıyor... Öyle bir hal! Ayhan bu işte! Yangına körükle gidiyor… işkenceyi uzatıyor… İtiraf edeyim, sonunda o büyük an geldi, dudaklarımı öpecek zannediyorum! Heyhat! Gelmemiş! O gün daha ‘o gün’ değil(miş)… Avuçlarıma dört köşeli “bir şey” bırakıyor… Eşşek değilim ya! Anlıyorum… Bir kitap. “Aç şimdi” diyor. Açıyorum… Kapağında şöyle yazıyor: İki Yeşil Susamuru Anneleri Babaları Sevgilileri ve Diğerleri… Öyleyse kayıtlara geçsin. Bukez Uzuner benim “ilk aşk”ım. En güzel ilk gençlik anılarımda, hep başucumda duranım! Şimdi, büyüdüm de, O’nunla röportaj yaptım