Kayıtlar

Ağustos, 2015 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

SENİ 'DENEK' SEÇTİM PİKAÇU!

Resim
Büyüdükçe, acı çekeceğini, baş edemeyeceğini hissettiğin an topuklamayı öğreniyorsun. Hani biraz 'erkekliğin onda dokuzu kaçmaktır' daki gibi bir şey. Baktın yenileceksin, en iyisi savaşma! İyi hoş da bu biraz hayatın "yaşama" butonunu pas geçmek gibi de bir şey. Hatta gibi değil öyle. Öyleyse sıra kaçmadan, hem yaşayıp hem zarar görmemeyi öğrenmekte! Tamam kabul ediyorum. Bu ilkinden biraz daha zor. Ama öğrenebilirsen tadından yenmeyecek bir durum.  Kaçma! Yaşa... Dibine kadar yaşa...  ama finale geldiğinde de ağlama.  Sonra bana haber ver. Sen yaptıysan, ben de yapabilirim demek çünkü bu.  Evet, eminim.  Birimiz yapabiliyorsak, hepimiz yapabiliriz! Aramızdan biri ilk cinayetini işlediğinde, aslında hepimizin katil olabileceğini de ıspatlamıştı çünkü.  Ama tabi kötü emsal emsal olmaz derler.  Öyleyse Neil Armstrong'u hatırla.  Adam Ay'a gitti yahu!  Benim başım kel değil.

HAYDAR DÜMEN'İN BİR ÇİFTLİĞİ VAR ÇİFTLİĞİNDE HOROZLARI VAR!

Resim
Yine bir callinmag röportajıyla karşınızdayım. Ama siz şimdi başlığa bakıp, şakaaa! diyeceğimi sanıyorsunuz değil mi? Demeyeceğim. Fotoğraflar ne demek istediğimi çok net anlatacak. Ben şimdi size asıl başka bir şey söyleyeceğim. İnsan çok çalışarak çok iyi bir doktor alabilir. İnsan daha çok çalışarak daha iyi bir doktor da olabilir. Bana sorarsanız şu hayatta çok çalışarak üstesinden gelinemeyecek, olunmayacak, oldurulamayacak çok az şey var amaaa, bir de doğanızda var olan ve ne yapsanız da sonradan olamayacak şeyler var. Özgün olmak bunlardan bir tanesi ve belki de en önemlisi! Kimselere benzememek. Biricik ve tek olmak. HAni o kadar ki taklit etmeye kalksanız edemeyeceğiniz bir durum onunki. Evet; o bir fenomen, o bir psikiyatrit, o bir cinsel yaşam ve seksoloji uzmanı. Anladınız. Haydar Dümen'den bahsediyorum. Ne var ki bunların hepsini bir araya getirmek Haydar Dümen'i anlatmaya yetmiyor. Müthiş bir vizyon, aura, espiri kabiliyeti ve neredeyse 'şeytani' diye

UMUDUN BİTTİĞİ YERİ BULDUM!

Resim
Katıldığım bir düğünde yan masamda oturan iki kişinin diyaloğuna kulak misafiri olmuştum. Biri diğerine soruyor: Damadın yaşı kaç? Diğeri cevap veriyor: Bilmiyoruz... kırktan sonrasını saymadık! :) Çok "komiğime gitmiş" olacak ki unutmamışım. Bir kaç gün önce Onur Baştürk'ün köşesinde okudum. Bülent Arınç'ın "kadın olarak sen bir sus" çıkışına kadınlardan neden layıkı veçhile tepki gelmedi?" diye soruyordu. Önce bir utandım. Zaman zaman içinin nasıl darlandığını, muayyen gününün sıkıntılarını bile yazıyorsun da, neden bu konuda iki laf etmedin diye söylendim kendime. Sosyal medyada bile tek satır yazmaya gerek duymamışım. O kadar ki, o  yazıyı okuduktan sonra utandığımdan kalkıp iki twet attım. #BirKadınOlarakSusmayacağız filan dedim ama;  hani nasıl desem...heyecansız, öfkesiz, sırf görev bilinciyle yazılmış kuru kuru bir itirazdı. Düğün demişken işte, hani zaten istemeye istemeye gittiğin bir akraba düğününde birinin zorla sürüklemesiyle kendini or