Souq panayırı, panayır gibi değil; panayır!

Hayat bazen sürprizli sokaklara açılır. Bi yerdeki cümbüşü anlatmak için panayır gibiydi deriz ya hani. Bu baya bildiğiniz panayır(mış). Bilmiyordum ve bağzı şeyleri önceden bilme-meyi çok seviyorum...bi de nereye varacağını bilmediğim yollardan yürümeyi, arkasında beni neyin beklediğini bilmediğim eşiklerden geçmeyi...Ne bileyim işte, seviyorum daha bir sürü şeyi de, bunlar benim iç dünyama ait mevzular tabi. Çok da ilgini çektiğini sanmıyorum. O yüzden direk sadede geliyorum. Dış dünyaya. Şöyle ki, taze İstanbullunuz bugünki şehir turunda aylak aylak gezinirken sürpriz bir sokağa çıktı. Karaköy murakıp sokak. "Aaa! n'oluyo burda yaaa!?" diye bi an ağzını ayırdı. Gözlerini belertti. Bi müddet öylece şaşkın şaşkın etrafa bakındı. Sonra gözüne kestirdiği en sempatik insan evladının önünü çevirdi ve sordu: Olayınız nedir ki? Gülümsedi...güzeeelll! :) Souq panayırı. Yılda iki kez düzenleniyor. Derdimiz alternatif alış veriş kültürü diyim ben sana aslında kısaca. Şimdi kafanda oturdu di mi? Hıhı! Baya, arkasına yaslandı göz kırpıyor  hatta! :)
Ama nasıl eğlenceli. Tek kelimeyle bayıldım!...Derken aklım geldi "dur yaa! daha yarını var bunun, belki gitmek isteyen ama benim gibi bi haber olanınız  vardır dedim ve üşenmeyip ambiyansı sizin için resmetmeye çalıştım. Nasıl? Muvaffak olabilmiş miyim?

Ayrıca gördüğün üzere "alışveriş bahane, sosyalleşmek şahane!" diyorsan da,  sen bence yarın oraya bi uğra derim. Zira etkinliğin akşam programında da Büyük ev Abluka'da Gaye Su Akyol, Bubituzak ve Ayyuka konserleri var. E daha ne yapsınlar yani? Ha yok "geç bunları ben alışveriş olayına girmek istiyorum" diyorsan da Ece Sükan vintage popup, Rumisi'nin fularları, white posture'nin beyaz gömlekleri, Vakkoroma, NYKS'nin mumları benim aklımda kalanlar. Yerinde görmek istiyorsan dahası da var!
Biramı aldım, ayakta sallanıp geleni geçeni seyretmek istiyorum diyorsan o seçeneğin de var! E hadi benden bu kadar...Öperim gözlerinden, saatler bir sonraki buluşmamızı vurana kadar!









Ömür biter, yol bitmez zira! Bi gün hiç ummadığın bi sokağın başından gireceğim ben, sen sonundan bana doğru yürüyeceksin. Çarpışıcağız tam ortasında. Bayılırım bi yolun tam ortasında çarpışmaya! Hem mizansen bu ya, ve (umarım) sen de  eşşek değilsin ya!? Belki yere düşen kitaplarımı almaya eğilirsin, sonra...diye  devam etmek isterdim ama; bence sen her hikayede bir "son" arama!!

Yorumlar

Yorum Gönder

hoşgeldiniz

Bu blogdaki popüler yayınlar

Peki'yi kim icat etti?

ERTUĞRUL ÖZKÖK: CENAZEM KİLİSEDEN KALDIRILSIN İSTİYORUM!

Rötarlı: Grinin Elli Tonu