Pera Müzesi sokak sanatları sergisi. Sesime gel...

Duvarların dili var. Konuşuyorlar...hem de her dilde. Mekan Pera Müzesi ve  duvar resimleri (yanılmıyorsam) ilk defa bir müzede sergileniyor. Son gün 5 Ekim. Yani daha zamanınız var. Hastası olan, yere göğe koyamayan, şurda daha iyileri var denildiğinde ayağını taştan esirgemeyip  saatlerce yol tepenimiz de var; hadi canım sanat mı bu yani şimdi diyen, dudak büken, daha ileri gidip görüntü kirliliği diye üfürükten savuranlarımız da. Ama siz onlara kulak asmayın derim ben. Zira onlar her şeyi öyle üfürükten savuruyorlar zaten! Sevmeyen ilgi duymayanlar için söylemiyorum tabi bunu. Sevmediği her şeyi öteleyen, küçümseyenlere sözüm. Doğru hedefin altını çiziyim de ben. Gereksiz alınganlıklara mahal vermeyelim değil mi? :) Sözün özü ben  seviyorum... Öğrenir öğrenmez de koşa koşa gittim. Çok eğlenceli bir bir saat geçirdim. Gitmek isteyen yolunu özellikle düşürür zaten. "Hiç aklımda yoktu ama bugünlerde oralardan yolum geçecek aslında"  diyen de  bi düşünsün. Elçiye zeval olmaz! :)


Neredeyse insanlık tarihiyle yaşıt graffiti sanatı ama günümüzdeki anlamıyla ortaya çıkışı 2. Dünya Savaşı zamanı olarak kabul ediliyor(muş)! Berlin Duvarı desem başka bi şey söylememe gerek kalmayacak zaten. Bizde en yaygın hale geldiği ve  en yaratıcı örneklerinin ortaya çıktığı zamanın Gezi olaylarına denk gelmesi de  "ilahi" bir tesadüf olsa gerek di mi? :) Bak sen şu dünyanın türlü türlü haline diyesi geliyor insanın.
Ama laf olsun diye değil, gerçekten bak. Daha anlatacak çok hikayesi var...




Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Peki'yi kim icat etti?

ERTUĞRUL ÖZKÖK: CENAZEM KİLİSEDEN KALDIRILSIN İSTİYORUM!

Rötarlı: Grinin Elli Tonu